Geçenlerde annemin iş yerine gittim. Orası kocaman bir yer. İçeride bir sürü ablalar, abiler var. Herkes harıl harıl çalışıyor. Ben içeri girince herkes işi gücü bıraktı. Benimle bir ilgilendiler ki sormayın. Herkesle sanki yıllardır tanışıyormuşum gibi. Herkesle konuştum, şakalaştım, güldüm eğlendim. Annemi bıraktım bir kenara kim elimden tuttuysa onunla tüm ofisi, üst kat dahil gezdim durdum. Behiye Anneanne ile tv seyrettim. Gaspar ile de tanıştım. Kuyruğunu nasıl salladığını taklit ettim hep. Sürekli kuyruğunu sallıyordu. Onu sevdim, "cici - cici" dedim. Çok güzeldi benim için. Dayımı da orada görünce daha da şaşırdım tabi. Meğersem dayımla annem aynı işe gidiyorlarmış :)
Günümüz, Apo'nun stüdyosunda çektiği süper fotoğraflarımızla şenlenerek son buldu. Bu benim ilk tecrübemdi tabi ama belki ileride gerisi de gelir.
Ofisten eve dönerken yaptığım bir hareketi de anlatmadan bu yazıyı bitiremeyeceğim doğrusu. Bindiğimiz takside arkada dayım ve annemle oturuyordum. Ben annemin kucağındaydım. Dayımda da çantam ve montum vardı. Anneme "mont" ve "çaça (çanta)" dedim. Annem onları alınca kendimi uyumak için dayımın kollarına attım. Bilinçli bir tercih kullandım ve dayımın kucağında uyumak istedim. O anki hareketlerimi annem ömür boyu unutamayacak sanırım :)
İşte size studio work ümüzden bazıları...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder