Geçtiğimiz hafta Kurban Bayramı sebebiyle 9 günlük bir tatildeydik. 9 gün boyunca yanımda olacağı için annem bu bayramı benim emziğimle vedalaşabilmem için bir fırsat olarak ele aldı. Tam bir operasyona dönüştürdü olayı. Bir ay öncesinden bana ufak ufak "yakında bayram gelecek, karga gelip emziği götürecek" demeye başlamıştı zaten.
Tatilin ilk günü öğlen uykusuna yatmak için emziği istediğimde bir de baktım ki ucu bir garip. Meğersem karga ucunu kesmiş. Bir tuhaf olmuş emziğim. Hiç bir zevk alamadım. Annem de getirdi çöp kovasını birlikte içine attık emziği.
Tabii ki bu vedalaşma bu kadar kolay olmadı. O gün gündüz hiç uyumadım. Emzik olmadan uyuyamazdım. En sonunda akşam üzeri televizyonun karşısında sızmışım. 1 saatlik uykunun ardından uyanıp akşam yemeğimi yedim ve sütümü içip tekrar gece uykusuna daldım. Bu sefer emzik istemedim ve annem emziksiz hayata hemen alıştığımı sandı. Aslında olay zamanla şuna dönüştü, gündüz uykularında zorlanıyordum ancak geceleri emzik demek aklıma bile gelmiyordu.
Neyse, 9 günün sonunda özlemim giderek azaldı. Şu sıralar bazen keyfim olmadığında falan yine arıyorsam da artık pek ilgilenmiyorum kendisiyle. Hatta soranlara da öyküyü şöyle anlatıyorum: Kaga, kesti, meme, anane, atti, çöpe, Dila, abla, odu! Gerçekten de abla oldum galiba :)
30 Kasım 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder