7 Şubat 2011 Pazartesi

Son Ütücü

Geçen haftasonu doğum günü telaşımdan evimizle hiç ilgilenememiştim. Bu haftasonu buna fırsat buldum nihayet. Ağır bir sinüzit geçirmeme rağmen biriken ütüleri eritebildiğim için çok mutluyum :)

4 Şubat 2011 Cuma

Son Partim

Dedemin gidişinin ardından yine tv karşısında sızmışım.
Gözümü açtım ki bir de göreyim. Evimizde çok cici bir abla var: Asya Ablam.

Annesi Eda teyze ile birlikte çoook uzak olan evlerinden benim için evimize gelmişler. Annem de ben de o kadar mutlu olduk ki. Asya ablamı çok sevdim. Tombik yanaklarından öptüm de öptüm işte oh! Sarıldım, onunla oynadım. O da bana sürekli birşeyler öğretme çabasıyla yandı tutuştu. Dedemin getirdiği oyuncağı nasıl kullanacağımı gösterdi. Hem Asya ablam hem de Eda teyzem bir sürü fotoğraflarımı çektiler. ve tabi onlarla da yine mum üfledim, dilek diledim :) Bu 3 kutlamada da aynı pastayı kullandık. Tutumluyuz yani merak etmeyin. Eda teyzem o kadar kibar ki pastamın yarım olduğu anlaşılmasın diye fotoğraf çekerken çok çaba harcadı. ama ben burada açıkladım durumu şimdi, nolcak? Tüh, tüh! :)
Asya ablamı o kadar çok sevdim ki dilim birbirine dolaştı. Kendisine çoğu zaman "Eda'cım" annesine "Asya'cım" diye hitap ettim. Bu da hem gülmelere sebep oldu hem de anılardaki yerini almak üzere annemin hafızasına kazındı :)
Ne kadar çok seviliyormuşum meğer (bu kelimeyi de yeni öğrendim). Hep böyle kalabalık doğum günlerim olur umarım. Benimle olan herkese çok teşekkürler!
Bu arada her zamanki gibi bütün hazırlıklar ve de mamalar için anneanneme ayrı bir teşekkür etmeyi unutmayayım, Ellerine sağlık Huriş'cim!

40 Gün 40 Gece!

Durun! Daha bitmedi! İlk partimin ardından Pazar günü yani esas doğum günümde bu sefer İsmail dedem geldi bize. Annemin babası. Bana süper bir oyuncak getirmiş. CD li kitap. Kitabı okuyorsun CD leri de projektör gibi bir alete takıp duvara yansıtıyorsun. Daha tam keşfedemedim ama eminim benim gelişimimde çok yararı olacak. Ayrıca üşümemem için de el örgüsü süper atkılar ve şapkalar getirmiş. Emeği geçenlerin ellerine sağlık. Çok teşekkür ederiz.

Dedem ile bir sürü oyunlar oynadım. Bir önceki günkü partimi anlattım kendisine.

Onunla birlikte de yeniden mumları üfledim. Seneye de böyle yapacağım, defalarca mum üfleyip iyi ki doğdun diye şarkı söylettireceğim herkese... Süper keyifli vallahi!

Yaşasın Doğum Günüm,Yaşasın Çocuk Olmak!

Geçtiğimiz haftasonu doğum günümdü. 30 Ocak 2011 Pazar günü 3. yaşıma girdim. Hem Cumartesi hem de Pazar günü 3 ayrı kutlamam oldu. Hepsi şahaneydi. Kutlamalarımzı detaylıca anlatacağım ama önce biraz hazırlıklardan bahsedelim.

Partimden tam bir hafta öncesinden annemle anneannem derin hazırlıklara başladılar. Yeme içme kısmı için yaptığımız alışverişten hiç bahsetmeyeceğim. Canınız çeker :) Ama şu kadarını söyleyeyim sebze ve meyveleri marketten kendi ellerimle seçtim misafirlerimiz için. Ardından babam, annem ve ben üçümüz beraber pastaneye giderek pastamızı sipariş ettik. Pastanede ben dolanırken 2 tane abla yanıma geldi. İkisi de beni çok sevdi ama bir tanesi dedi ki: benim yeğenim Dila var, sen ona ne kadar benziyorsun:) Annem de hemen bana "sen kendi adını söyle kızım" dedi. Ben de "adım Dila" deyince, ablalar çok şaşırdı. Annem pastayı seçip gerekli talimatları abilere verene kadar ben hep o iki ablanın masasında oturdum, onlarla sohbet ettim durdum.

Partimden önceki haftaiçinde anneannem bana sürekli doğum günüm olduğundan ve mum üfleyeceğimden bahsetti. O kadar çabuk öğrendim ki bunu o hafta sürekli pasta, mum, doğum günü sayıkladım durdum...

Anneannem çok muzip kadın. Eminönünden süsler almış benim için. Cuma gecesi onları birlikte perdeye astık. Anneannem sandalyeye çıktı ben de kendisine süsleri verdim. Kocaman balonlar şişirdik sonra bir sürü. Heryer cümbüş içinde oldu :)

İlk partimin olduğu Cumartesi sabahı geçen yıl da olduğu gibi Eray teyzem ve de Oğuz amcam geldi yine bize. Onlarla saatlerce oynadım. Kahve yaptım, fallarına baktım. Birlikte ütü yaptık, kitap okuduk, ooo daha neler neler... Ben evin içinde "eraycım, oguscum" diye dolanıp duruyordum hep. Onlar benimle ilgilenince annemle anneannem de hazırlıkları tamamlamak için fırsat bulmuş oldular. Ardından annemin lise arkadaşı Tuğba teyze ve de kızı Nehir ablam geldiler. Evimiz kocaman bir kalabalıkla doluyordu giderek. Nehir ablamla da oynadım, özellikle bebeklerine çok ilgi gösterdim. O da benim salıncağımla ilgilenmiş sanırım :)

Derken babam elinde pastamla geldi. Evimiz giderek kalabalıklaşıyordu ve ben her kapı çalışında "kim o" diye muzip muzip sesleniyordum.


Ardından Asu, Murtaza amca ve de oğlu Doğu abi, eski dostum Fırat ve ailesi ve de en son Deniz abla ve Seçkin abinin de katılmasıyla tüm kadromuz tamamlanmış oldu.

Herkesin bana tüm ilgi ve sevgisini gösterdiği, bana bir sürü hediyeler aldığı çok keyifli bir gündü. Benim ve ailem için çok özeldi. Daha da kalabalık olacaktık ama dostlarım Taylan ve Beren gelemediler :(
Olsun onlarla da daha sonra bir daha kutlarız artık. Yeter ki pasta ve mumlar olsun :)

Partimde çocuk grubu çok iyi kaynaştık. Doğu abi, Nehir abla ile ben de Fırat ile oynadık bir ara. Bazen biz küçükler onların yanına gitmek istedik oynamak için. Bazen onlar bizi yanlarında istemediler. Hep beraber masanın altına girdik, koştuk, çoştuk. Çocuklar ne yaparsa onlardan yaptık işte :)
Doğu abinin benim yanaklarımla ilgili projeleri var. Yanaklarım çok güzelmiş, onları ısırıp ısırıp yiyecekmiş. Olur mu ama hiç! :)

Derken gün bitti ve misafirlerimiz teker teker evimizden ayrıldılar. Ben tümünü tek tek uğurladım, herkese güle güle dedim. Ama günün bomba lafını Asu'ya ettim: Apo'ya selam söööle Asu'cum..

Bunu duyan tüm ekip yerlere yattı gülmekten. Tanımadığım birine selam söyledim farkındayım ama sanırım onlar daha çok "Asu'cum" dememe güldüler. Ha bir de Gaspar var. Kendisini bir kere görmüştüm ama hatırlayıp hatırlamadığımı annem net anlayamıyor şu an... O yüzden havalar biraz daha düzelince Gaspar'ı görmeye gideceğim :)

O gün o kadar yorulmuşum ki akşam 19:30 da tv karşısında sızdım desem size inanır mısınız? Ne yapalım, partiler için biraz gencim galiba :)