22 Şubat 2010 Pazartesi

Ha Uyudum - Ha Uyuyacağım!

Cumartesi annemle yeni hayatımızın ilk haftasonunun başlangıcıydı. Annem beni parka götürdü. Parklarda pıtır pıtır gezmeyi, kedileri kovalamayı çok seviyorum. Arada hızımı alamayıp düşmelerim de oluyor tabii ki. Ama özgürlük gibisi yok. Düşsem de, kalkabildiğim sürece sorun yok bence. Parklarda bir de salıncak vazgeçilmezlerim arasında yer alıyor. Hele bir de güneş de yüzüme vurursa nasıl içim geçiyor!

18 Şubat 2010 Perşembe

Annemden Ciddi Konular

Canım Kızım, Güleryüzlü, Bebek Dila'm Benim,

Bugün benim ve de dolayısıyla senin için hayatımızda yeni bir dönemin başladığı gündür. Baban ile benim bugün yollarımız ayrıldı. Artık birbirimizin hayat arkadaşı değiliz. Ancak dünyalar güzeli bir ortak noktamız var. O da sensin.

Bundan sonra seninle birlikte eskiye göre daha farklı bir hayatımız olacak. Evimizde bize ait iki kişilik bir dünya kuracağız. Ancak baban da hep senin etrafında olacak. Bu akşam tüm bunları sana babanla birlikte yüzyüze de anlattık. Fakat o kadar miniksin ki neler olup bittiğini belki tam olarak anlayamadın.

Belki büyüdüğünde bu durumdan biraz daha fazla etkileneceksin. Üzüleceksin ve kızacaksın. Ancak şunu sakın unutma. Biz daima senin anne ve babanız. Senin mutluluğun için daima yanında olacağız.

Bak aylar önce, sen daha 2,5 aylıkken, bundan bir önceki evimize taşındığımız günün gecesinde neler yazmışım sana. Bu yazının altına ekliyorum. O zaman da aynı şeyleri söylemişim. Şimdi de söylüyorum. Seni hep çok istedik, çok sevdik ve hep seveceğiz. Bu hiç değişmeyecek.

Şimdi yanına seni öpmeye geleceğim. Ve sen uyuduğun için bana karşılık veremeyeceksin :)

Olsun sabah uyandığında öpersin artık!

----------
16.04.09 / Saat:01:46
Dila bebişim,
Sana çok mektup yazdım anneciğim şimdiye kadar ama bu deftere yazmamıştım hiç. Bu defter, üzülünce yazdığım defter çünkü. Senin çok mutlu olmanı istiyorum hep. Şu an sana anlatamadığım çok şey var. Anlatamadığım ve anlatmayacağım şeyler. Sadece şunu bil. Nerede, ne koşulda olursak olalım, baban da ben de seni çok seviyoruz. Sen ikimiz için de nadide bir elmassın. Belki bir gün kendini talihsiz hissedersin. Asla hissetme! Senin gelişin hayatımızın en güzel olayı. Şimdiden benim için o minicik kalbinle can yoldaşı oldun. Şu an gece. Az önce seni yatırdım. Geceleri bizim için en özel anlar. Geceleri bunu yaşayabilmek için ömür boyu uykusuz kalabilecek kadar güçlü hissediyorum kendimi. Ve daha birçok şeyi başaracak kadar da kararlı. Belki de bendeki bu değişimin nedeni de sensindir. Unutma! Şartlar ne olursa olsun, seni hep çok seviyoruz. Annen.
---------

17 Şubat 2010 Çarşamba

Anneannemi Özledim

Sevim Anneannem geçen hafta evine döndü. Onu özlüyorum çünkü benim en iyi oyun arkadaşlarımdandı. Dün annemle telefonda konuşurlarken, "Dila hiç gözümün önünden gitmiyor." demiş. Hep beni düşünüyormuş. Neden gitti ki o zaman? Neyse, belki yazın yine görüşürüz... Hem bu sefer biz ona gitsek ne güzel olur!

16 Şubat 2010 Salı

Eve Bundan Bir Tane Alalım Lütfen

Pazar günü Carrefour'da gördüm kendisini. Görür görmez de gözlerim parladı. Daha önce arkadaşım Çınarlarda da görmüştüm bir tanesini. Eve bundan bir tane alsak mı? diyecektim ki annem aynı şeyi söyledi. Ancak o sırada yanımızdan geçen hain adam "Unkapanı'nda daha ucuza satıyorlar aynısını, almayın sakın burdan!" deyince, hayallerim suya düştü. Karabahtım, kör talihim...

15 Şubat 2010 Pazartesi

Oyun Grubumuzun 1. Buluşması






Annemin arkadaşları ve onların çocuklarıyla bir oyun grubu kurduk. Her ay birimizin evinde toplanıp arkadaşlarımla süper oyunlar oynayacağız. İlkini geçtiğimiz Cumartesi günü Taylanlarda gerçekleştirdik. Beren dostum hasta olduğu için katılamadı. O nedenle minikler kategorisindeki tek kız bendim. Ablalar kategorisinde ise kankam İrem vardı neyse ki.

Grubumdaki diğer arkadaşlarım Fırat, Sarp ve de Kerem abi idi. Daha sonraki gruplara Asya abla da katılacak. Böylece büyükler bir gurup, küçükler de başka grup olacağız.

Arkadaşlarımın çoğuyla ilk karşılaşmamızdı. Birbirimize şaşkın şaşkın baktık. Annelerimiz bizim nasıl davranacağımızı merak ettiklerinden bizlerden daha heyecanlılardı. Ben içeri girer girmez hemen Sarp'ı öpmeye çalıştım. Onu "cici-cici" diye sevdim. Zeynep teyzenin havuçlu kekini de mideye indirdim bir güzel. Günün sonunda ise hepimiz açıldık. Birbirimizle ve de bireysel olarak oynamaya başladık. Diğer buluşmalarda daha da rahat olacağız sanırım. Hem grup daha da kalabalık olacak o zaman. Annem diyor ki; ben kız olduğum için erkeklerden farklılıklarımı hemen göstermişim. Daha anne bağımlısıymışım. Oyuncakları hep anneme getirmişim. Ama erkek arkadaşlarım daha özgürlermiş. Kendi başlarına oynuyorlarmış. Bu hareketlerimi diğer oyun gruplarında da gözlemleyecekmiş annem. Bakalım neler olacak? Zeynep teyze hep böyle kekler yapacaksa eğer, bence bizi süper günler bekliyor. Tabi bu arada Nazlı teyzenin mamalarını da unutmayalım. Herkesin ellerine sağlık!

Defileye Devam


Doğum günü hediyelerimden biri ile daha karşınızdayım! Asu'ya kocaman teşekkürler. Bana kendi şortları gibi süper şortlar almış. Biraz basenlerim genişlemiş mi ne?


8 Şubat 2010 Pazartesi

Biraz da Benimle İlgilen Ya! Hep Telefon, Hep Telefon!

Oğuz Amcam'ı çok seviyorum. Ama o çok meşgul galiba. Hep telefonda!


Halbuki ben böyle aile fotoğrafları istiyorum. Eray Teyzem de olsun :)


2 Şubat 2010 Salı

Bu da Gelinin Sibel Teyzesinden!






Yeni Cicilerimden


Teşekkürler Sebiş Teyze!

Partimin Ardından

İkimizde çok yorulduk. Rüzgar da bende. Partinin ertesi sabahı. Şöyle sakin, huzurlu bir kahvaltıya ihtiyacımız var :)

Mutlu Yıllar Bana

Cumartesi günü doğum günümdü. Herşey o kadar güzeldi ki. Evimizin her yeri süslerle doluydu. Süslerden önce korksam da sonra birazcık alıştım. O sabah uyandığımda annem beni "iyi ki doğdun güzel kızım!" diyerek aldı yatağımdan. Kahvaltımı ettikten sonra da kapımız çaldı. Bir de ne göreyim. Hepimiz pijamalıyken karşımızda Eray Teyze ve Oğuz Amca! Onları görünce çok sevindim. Evimiz neşe doldu. Birlikte oynadık, koşturduk. Oğuz amcamı bir güzel öptüm. Eray teyze kıskandı :)
Derken Oğuz amcam çalışmak için işine gitti. Ben de uyudum birazcık. Uyanınca bir de ne göreyim. Ev çiçek bahçesi gibi. Tamtamım Beren, İrem ve anneleri de evdeler. Ardından Aslı, Senem ablalar ve Hacer teyzem geldiler.. Tabi İzmir'deki sevdiklerim Vedat amca, Sibel teyze ve Rüzgar abim. Tatillerini benim doğum günüme denk getirdiler. Çok seviyorum onları.

Önce evdeki kalabalığı yadırgadım. Annemin kucağına yapıştım yine. Ama sonradan açıldım. Yakışıklı arkadaşlarım Kerem ve Fırat da aileleriyle birlikte gruba eklenince herşey tamam oldu.

Ben bütün arkadaşlarıma ellerimi uzatarak dokunmak istedim. Babam saz çaldı. Hepimiz oynadık. Fırat birazcık sazdan korktu, ağladı. Ama sonra o da alıştı.

Partimin en keyifli anlarından biri de pasta mumlarını üflemekti. Ben henüz beceremediğim için İrem ve Rüzgar'dan yardım aldım. Anneannelerim bir sürü mama yapmışlardı. Afiyetle yedik.
Günün diğer süper anı da hediyeleri açmaktı. Ben paketleri açtıkça Beren dostum "ooooo" diyordu :)
Herkes bana bir sürü hediyeler almış. Herkese çok teşekkür ederim.

Ne güzel değil mi? Daha dün doğmuştum, bugün hemen 1 yaşında oldum. Ben doğmadan önce sevdiklerim hep benimleydi. Hala da öyleler. Büyüyorum, yürüyorum, kendimce konuşuyorum, elime bez alıp evdeki eşyaları bile siliyorum. Vay be! Ben neler yapabiliyorum.

Gelecek yılki doğum günümü şimdiden heyecanla bekliyorum.