30 Kasım 2010 Salı
Can Bebe Ziyaretim
Bayramdaki bir aktivitemiz de annemle Can bebeyi ziyaret etmemiz oldu. Can bebe 2,5 aylık ve annemin arkadaşı Serpil teyzemin oğlu. Bayramın ilk günü annemle Can bebeye bir oyuncak aldık . 3. günü de ziyaretine gittik. Evden tam çıkarken annem oyuncağı unuttuğumuzu fark etti ve "dila'cım can bebenin oyuncağını unuttuk geri dönüp alalım." dedi. İşte bu cümleyi duyar duymaz o günün gecesine kadar sürekli "can bebe-can bebe" diye slogan attım durdum. Takside, deniz otobüsünde, Can bebelerin evinde..."
Gittiğimiz yer Bakırköy'dü. Hayatımda ilk defa deniz otobüsüne bindim. Deniz dalgalandıkça annem ve ben "hop, hop" diye ritm tuttuk.
Can bebelere vardığımızda ilk başta emziğine biraz ilgi gösterdimse de genelde bütün ilgim kendisine oldu. Onu kokladım, öptüm. Uyurken ana kucağında tıngır mıngır salladım. Ona hiç zarar vermedim. Annem onu sevdiğinde hiç kıskanmadım. Ben de kafasından kafasından öptüm sürekli.
Can bebenin babası Kadir Amca ile de süper oyunlar oynadım. Bana hediye olarak bir mikrofon almışlar. Önce benim için mikrofonun pilini taktı arkasından birlikte şarkılar söyledik. Sonra da Serpil teyzenin adını sayıkladım durdum bütün gün. Şimdi bile annem bazen "senin annenin adı ne?" diye sorsa bazen "Serpil" diyorum :)
Orada bir de Deniz ve Esra ablalar vardı. Onların da kulaklarını bütün gün çınlattım kendi isimleriyle. Özellikle "Deniiiiissss, Denissss" diye bağırdım durdum. Özetle benim için süper bir bayram günüydü. Yine gidelim Can bebelere anneciğim nüffen, nüffen!
Gittiğimiz yer Bakırköy'dü. Hayatımda ilk defa deniz otobüsüne bindim. Deniz dalgalandıkça annem ve ben "hop, hop" diye ritm tuttuk.
Can bebelere vardığımızda ilk başta emziğine biraz ilgi gösterdimse de genelde bütün ilgim kendisine oldu. Onu kokladım, öptüm. Uyurken ana kucağında tıngır mıngır salladım. Ona hiç zarar vermedim. Annem onu sevdiğinde hiç kıskanmadım. Ben de kafasından kafasından öptüm sürekli.
Can bebenin babası Kadir Amca ile de süper oyunlar oynadım. Bana hediye olarak bir mikrofon almışlar. Önce benim için mikrofonun pilini taktı arkasından birlikte şarkılar söyledik. Sonra da Serpil teyzenin adını sayıkladım durdum bütün gün. Şimdi bile annem bazen "senin annenin adı ne?" diye sorsa bazen "Serpil" diyorum :)
Orada bir de Deniz ve Esra ablalar vardı. Onların da kulaklarını bütün gün çınlattım kendi isimleriyle. Özellikle "Deniiiiissss, Denissss" diye bağırdım durdum. Özetle benim için süper bir bayram günüydü. Yine gidelim Can bebelere anneciğim nüffen, nüffen!
Emzik ile Vedalaşmam
Geçtiğimiz hafta Kurban Bayramı sebebiyle 9 günlük bir tatildeydik. 9 gün boyunca yanımda olacağı için annem bu bayramı benim emziğimle vedalaşabilmem için bir fırsat olarak ele aldı. Tam bir operasyona dönüştürdü olayı. Bir ay öncesinden bana ufak ufak "yakında bayram gelecek, karga gelip emziği götürecek" demeye başlamıştı zaten.
Tatilin ilk günü öğlen uykusuna yatmak için emziği istediğimde bir de baktım ki ucu bir garip. Meğersem karga ucunu kesmiş. Bir tuhaf olmuş emziğim. Hiç bir zevk alamadım. Annem de getirdi çöp kovasını birlikte içine attık emziği.
Tabii ki bu vedalaşma bu kadar kolay olmadı. O gün gündüz hiç uyumadım. Emzik olmadan uyuyamazdım. En sonunda akşam üzeri televizyonun karşısında sızmışım. 1 saatlik uykunun ardından uyanıp akşam yemeğimi yedim ve sütümü içip tekrar gece uykusuna daldım. Bu sefer emzik istemedim ve annem emziksiz hayata hemen alıştığımı sandı. Aslında olay zamanla şuna dönüştü, gündüz uykularında zorlanıyordum ancak geceleri emzik demek aklıma bile gelmiyordu.
Neyse, 9 günün sonunda özlemim giderek azaldı. Şu sıralar bazen keyfim olmadığında falan yine arıyorsam da artık pek ilgilenmiyorum kendisiyle. Hatta soranlara da öyküyü şöyle anlatıyorum: Kaga, kesti, meme, anane, atti, çöpe, Dila, abla, odu! Gerçekten de abla oldum galiba :)
Tatilin ilk günü öğlen uykusuna yatmak için emziği istediğimde bir de baktım ki ucu bir garip. Meğersem karga ucunu kesmiş. Bir tuhaf olmuş emziğim. Hiç bir zevk alamadım. Annem de getirdi çöp kovasını birlikte içine attık emziği.
Tabii ki bu vedalaşma bu kadar kolay olmadı. O gün gündüz hiç uyumadım. Emzik olmadan uyuyamazdım. En sonunda akşam üzeri televizyonun karşısında sızmışım. 1 saatlik uykunun ardından uyanıp akşam yemeğimi yedim ve sütümü içip tekrar gece uykusuna daldım. Bu sefer emzik istemedim ve annem emziksiz hayata hemen alıştığımı sandı. Aslında olay zamanla şuna dönüştü, gündüz uykularında zorlanıyordum ancak geceleri emzik demek aklıma bile gelmiyordu.
Neyse, 9 günün sonunda özlemim giderek azaldı. Şu sıralar bazen keyfim olmadığında falan yine arıyorsam da artık pek ilgilenmiyorum kendisiyle. Hatta soranlara da öyküyü şöyle anlatıyorum: Kaga, kesti, meme, anane, atti, çöpe, Dila, abla, odu! Gerçekten de abla oldum galiba :)
19 Kasım 2010 Cuma
Studio Work
Geçenlerde annemin iş yerine gittim. Orası kocaman bir yer. İçeride bir sürü ablalar, abiler var. Herkes harıl harıl çalışıyor. Ben içeri girince herkes işi gücü bıraktı. Benimle bir ilgilendiler ki sormayın. Herkesle sanki yıllardır tanışıyormuşum gibi. Herkesle konuştum, şakalaştım, güldüm eğlendim. Annemi bıraktım bir kenara kim elimden tuttuysa onunla tüm ofisi, üst kat dahil gezdim durdum. Behiye Anneanne ile tv seyrettim. Gaspar ile de tanıştım. Kuyruğunu nasıl salladığını taklit ettim hep. Sürekli kuyruğunu sallıyordu. Onu sevdim, "cici - cici" dedim. Çok güzeldi benim için. Dayımı da orada görünce daha da şaşırdım tabi. Meğersem dayımla annem aynı işe gidiyorlarmış :)
Günümüz, Apo'nun stüdyosunda çektiği süper fotoğraflarımızla şenlenerek son buldu. Bu benim ilk tecrübemdi tabi ama belki ileride gerisi de gelir.
Ofisten eve dönerken yaptığım bir hareketi de anlatmadan bu yazıyı bitiremeyeceğim doğrusu. Bindiğimiz takside arkada dayım ve annemle oturuyordum. Ben annemin kucağındaydım. Dayımda da çantam ve montum vardı. Anneme "mont" ve "çaça (çanta)" dedim. Annem onları alınca kendimi uyumak için dayımın kollarına attım. Bilinçli bir tercih kullandım ve dayımın kucağında uyumak istedim. O anki hareketlerimi annem ömür boyu unutamayacak sanırım :)
İşte size studio work ümüzden bazıları...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)