26 Haziran 2009 Cuma

"Ya sana birşey olsaydı!"

Annem sabahtan beri bana sarılıp sarılıp bu cümleyi tekrarlıyor. Neden mi?
Dün gece 02:00 sıralarında annemle babam benim acıkmamdan kaynaklı ağlamama uyandılar. Annem beni bir güzel emzirdi. Geceleri emzirilirken ben gözümü hiç açmadan uyuduğum için olanları sonradan annemden dinledim. Yaklaşık 02:30 civarı annem beni yatırmış ve de kendi de yatmaya gidiyormuş ki saate bir bakayım demiş. Benim kaçta yatıp, kaçta kalktığım onun için önemli tabii ki. Saate bakmak için salona geldiğinde evimizin kapısını ardına kadar açık olarak bulmuş. İlk etapta eve hırsız girdi sanmış. (Bu arada bizim evin kapısı cidden kale kapısı gibi, üzerinde de bir sürü kilit var. ) Hemen kapıyı kapatıp koşarak ve de bağırarak babamın yanına gitmiş. Babam da hemen uyanıp evi dolaşmaya başlamış. Annem de arkasında. Salonda herşey yerli yerinde duruyormuş. Kaybolan hiçbirşey yok, telefon, cüzdan vs. herşey yerindeymiş. Babam evi iki kez araştırıp her yere bakınca eve kimsenin girmediğini sadece kapının iyi kapanmadığını anlamışlar. Kapıyı en son annem kapatmış daha doğrusu kapattığını sanmış. Babam hep anneme kapıyı yatarken kilitlemesini söyler. Annem de "tamam" der ama bir türlü bunu yapmaz. Neymiş? Deprem olursa kiliti o telaşla açamaz ve de koşamazmışız. Babam buna "6. kattan aşağıya mı koşacaksın?" diye cevap verir hep. Bu olay anneme ders oldu sanırız.
Evde kimsenin olmadığını anlayınca ikisi de tekrar yatmışlar ama uyku ne mümkün. Tekrar tekrar kalkıp evin içinde birini aramışlar. Benim başıma gelip gelip yerimde duruyor muyum diye bakmışlar hep. Annem diyor ki:
-Ne panikti! İçeride biri olsaydı herhalde benim bağırmalarımla hemen aksiyon alır, saldırır, ateş eder vs. kurtulmak için birşeyler yapardı.Ama insan böyle bir anda mantıklı düşünemiyor. Sessiz olayım, içeriden elime odun, oklava birşey alayım, gidip sessizce Bülent'i uyandırayım diye düşünebilmek o anda imkansız. Hele ki gerçekten biri olsaydı, Dila'yı çalsaydı, alıp götürseydi ben ne yapardım, biz ne yapardık.
Sabaha kadar her ikisi de en ufak bir tık sesinde uyanmışlar. Ama babam daha çok uyanmış buradan hakkını verelim. Gördüğünüz gibi gündüzlerimiz kadar gecelerimiz de oldukça heyecanlı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder