Annem işe döndü. 6 aya yakın bir zamandır hiç ayrılmamıştık. Ama artık gündüzleri benim için biraz farklı geçiyor. Anneannem ve de Hacer teyzem ile birlikte bütün gün oynuyoruz, mamalar yiyoruz, uyuyoruz. Bu sıralar babam da işe biraz geç gidip erken döndüğü için genelde o da bize katılıyor. Hatta dün ilk günümüz olduğu için dayım ve de arkadaşı (Hacer teyzemin oğlu) Emre abim de bizdelerdi. Herkes elbirliği ile annemin yokluğunu bana hissettirmemek için elinden geleni yapıyor. Annemin yokluğunu henüz çok fazla hissetmesem de en yadırgadığım şey biberondan beslenmek. Bu bana çok garip geliyor. Baştan beri annesini emen bir bebek olarak bugünlere geldiğim için biberonla beslenmeyi yadırgıyorum. Alışacağım sanırım. Hatta bu sabah Yasemin teyzemin bize getirdiği bir biberonla, bu işe birazcık alışmaya başladım galiba. İşin enteresan yanı annemin dönüş saatini sanki biliyor gibi onun gelmesine yakın biraz mahsunlaşıyorum. Onu kapıda şaşkın bir ifade ile karşılıyor ve de biran önce beni emzirmesi için sabırsızlanıyorum. Bunun dışında keyfim yerinde ancak babam da işe gittiği zaman etrafıma garip garip baktığımı söylüyor anneannem. Kalabalığa fena alıştım :)
Bir de anneme sormalı tabi. Neler hissediyor acaba? Bana geçen haftadan beri "şu gülen gözlerini yanıma alabilseydim bebeğim!" deyip duruyor. Sanırım bu cümle herşeyi anlatıyor. Ne kadar mahsunlaşsam da gözlerim sana hep gülecek anneciğim hiç merak etme. Seni çok seviyorum ve de senin de beni çok sevdiğini biliyorum...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder