Şeref'in evi tam bana göreydi. Dağıtılıp kurcalanacak çok şey vardı. Ama en çok Cemil Abi'nin ödevi için yapılmış olan renkli tahta küplerle oynamayı sevdim. Tahta küpleri üstüste dizdim. Her küpü yerleştirdiğimde kendimi alkışladım, alkışlattım.
Cemil Abi, Şeref'in oğlu. Ziyaretimde o da evdeydi. O sıcak havada benim için alışverişe çıkmış, bana oyuncak ve de nereden duyduysa bayıldığımı bir de kolye almış. Kolyeyi epey bir süre taktım. Oyuncağımla da evde oynadım.
Evde bir de pisi pisi vardı. Ben yakalamak istedim ama o kaçtı. Ben yanıma gelmediği için ağladım. Ama öğrendik ki meğersem Şeref'ten korktuğu için gelmiyormuş yanıma...
Bunların dışında daha ne oyunlar, oyuncaklar. Bir ara topaç çevirdik. Böyle ipi yuvarlak bir tahtaya sarıp hızlıca yere atıyorsun. Yerde o kadar güzel dönüyor ki o döndükçe ben kendimden geçtim. Minicik ayaklarımla topaçı takip etmeye çalışmak süperdi.
Özetle benim için çok keyifli bir gündü. Sanırım Şeref'le iyi arkadaş olabilirim. Beni mutlu etmeyi çok iyi biliyor sanki aynı yaştayız... Tekrar çok teşekkür ederim! Hem Şeref'e hem de Cemil Abi'ye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder