16 Kasım 2009 Pazartesi
Amcamın Ziyareti
Geçtiğimiz hafta amcam beni ziyaret için Denizli'den İstanbul'a geldi. Doğduğumdan beri hiç görmemişti beni. İlk karşılaştığımızda kendisini biraz yabancılamış olsam da kısa sürede hemen kanım kaynadı. Amcamla oynadık, yemekler yedik, benim yıkanmama yardımcı oldu. Bana saz çaldı ben de yine oynadım. Beni çok hareketli ve sağlıklı bulduğunu söyledi. Bir sürü fotoğrafımı ve de video görüntülerimi çekti. Ama bizde sadece iki güncük kaldı. O kadar uzak yollardan benim için iki günlüğüne geldi. Bir sürü emek ve yorgunluk. Sanırım beni çok seviyor. Ben de onu çok seviyorum. Görüşmek üzere amcacığım...
7 Kasım 2009 Cumartesi
Sevimli Misafirimiz İrem
Bugün annemin arkadaşı Aylin Teyze ve kızı İrem bizdelerdi. Beni görmeye geldiler. Bu ziyaretten annem de ben de çok mutlu olduk. Hem evimiz için, hem de benim için hediyeler getirmişler. Çok teşekkür ediyoruz kendilerine. Özellikle bana getirdikleri topları çok sevdim. Kulağıma yaklaştırıp yaklaştırıp elimle seslerini dinlemek için salladıkça salladım topları. Şıkır şıkır sesleri var. Tam bana göre bir hediye yani. Kulakla dinleme faslından sonra da bir güzel ısırdım hepsini. İrem bana toplarla nasıl oynamam gerektiğini öğretmeye çalıştı. Aylin teyzem de bize eşlik etti. İremle beraber, sarıldık, kucaklaştık, yerlerde yuvarlandık... Çok keyif aldım çok. Ben bir süredir desteksiz ayakta durmaya başladım. Bazen ellerimi neredeyse 10-15 saniye bile bıraktığım oluyor. Bugün de bunu yapınca Aylin teyzemin de çok hoşuna gitti. Bundan sonrası artık adım atmammış, öyle dedi. Biran önce büyüyüp ben de İremlere gitmek istiyorum. Zaman çabuk geçsin, çabuk...
Dila Kebapçıda
2 Kasım 2009 Pazartesi
1 Kasım 2009 Pazar
Ne mi Yapıyorum? Dans Ediyorum :)
Hava Ayaz mı Ayaz, Ellerimde Bayraklar...
Cumartesi günü ne kadar soğuktu değil mi? Bütün gün evde hapis olacağımı zannediyordum. Ama öyle olmadı. Ertesi gün müdürlük sınavına girecek olan babamın, sınava gireceği okulu görmek için sarındık sarmalandık düştük yollara. Arabada ilk kez 29 Ekim'den kalan bayraklarla tanıştım. Çok dikkatimi çektiler. Belki de bu yüzden, arabanın içinde asla anakucağında oturmayan ben, uslu uslu anakucağında oturup bayrakları inceledim. Heşey çok güzeldi. Bir de yola çıktığımızın 20. dakikasında arabamız E5'in tam ortasında bozulmasaydı ve de annemle biz babamı arabanın başında bırakıp taksi ile eve dönmeseydik daha da güzel olacaktı. Bunları okurken dışarıdaki fırtına ve rüzgarı gözünüzün önüne getirin lütfen :)
Etiketler:
Araba Arızası,
Bayrak,
Kötü Hava,
Şaşkınlık
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)