Malum bayram geçti. Size bayramda çok yazmak istedim ama "blogspot" arasıra gidip geldiği için pek başarılı olamadım. Bayramda babaannem ve dedem bizdelerdi. Onlarla ve de anne ve babamla kocaman 4 gün geçirdim. Babaannemler bana ciciler getirmişler, elbiseler ve çoraplar. Bir de annemin kendilerine sipariş ettiği ev yapımı tarhana... Sağlıklı çorbalar içmem için...
Dedem benimle çok güzel oynadı. Onlara karşı hiç yabancılık çekmedim, sanki hep varlardı. Hep güleryüzle karşıladım onları.
Ardından bayramın 2. günü akşam Vedat amcam geldi bu sefer bize. Ancak o geldiğinde uyuyordum. Beni uyurken izlemiş ardından da sabahın erken saatinde İzmir'e gitmesi gerektiği için evimizden ayrılmış. Ama Şubat tatilinde yine gelecekler. Sibel teyzem ve de rüzgar abim ile. O zamana kadar ben de yürümüş olurum muhtemelen :)
Tatilin son günü ise, annemin işyerinden arkadaşı Cemal amcalara gittik. Orada Fırat ile oynadık. Hürücan teyzem beni kucağına alınca Fırat annesini benden kıskandı. Fırat'ı görünce ona dokunmak istercesine bir hamle yaptım. O da yerde oynarken benim saçımı çekti. Ama hiç ağlamadım. Bu arada Fırat'ın saçları çok güzel :)
Bu benim ilk kez bir yaşıtımla bu kadar yakın olarak biraraya gelişimdi. Çok keyifli idim. Babama benziyormuşum, Cemal amcam öyle dedi. Ancak akşam saatlerine doğru biraz huysuzluk ettim. Uykudan mahvoldum ama asla uyumadım. Hal böyle olunca huysuzluğumdan annemleri rahat ettirmedim ve Hürücan teyzenin yemeklerini yiyemeden erkenden yollara düşmek zorunda bıraktım. Yabancı yerleri yadırgıyorum galiba, nazlı mıyım biraz neyim?
Hepsi güzel hoş da bunların hiçbirini görüntüleyemedik. Annem fotoğraf çekmeyi hep unuttu. Sanırım 4 günü sürekli benimle geçirince aklı başından gitti :)
Bir sonraki bayrama artık...
23 Eylül 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder