25 Haziran 2009 Perşembe

Uzaklardayken...




Geçtiğimiz hafta annem ve anneannem ile Konya'daydık. Büyük anneannemi yani Sevimannemi ziyaret ettik. Sevimannem ben minicikken beni görmeye gelmişti. Yaklaşık bir ay birlikte kalmıştık. Bu sefer beni gördüğünde, çok büyümüş olduğumu söyledi.
Konya'da sadece Sevimannem yok. Annemin neredeyse bütün akrabaları orada. Annemin teyzeleri, anneannemin dayıları, yeğenler, kuzenler vs. bir sürü insanla tanıştım. Hatta tanıştığım bazı kişiler için annem ilginç soy ağaçları çıkardı. "Bak kızım bu amca senin dayının, dayısının, dayısı" ya da "bu teyze en kocaman teyze yani annenin teyzesinin teyzesi" gibi...
Konya'dayken kalabalığı sevdiğimi farkettim. İlk birkaç gün ne kadar uslu bir kız olduğumu herkese gösterdim. Ama ardından sıkıntılarım başladı.
İshal ve ağlama gibi şikayetlerim olduğu için annem beni doktora götürdü. Orada bir Gaita tahlili yapıldı. Bağırsaklarımda mikrop tespit edildi. Annem hemen "ah ben o dutları neden yedim ki "diye üzülmeye başladı, çünkü kendisi büyük teyzemin dut ağacına dadanmıştı gider gitmez :)
Birkaç günlük ilaç tedavisinin ardından tekrar bir tahlil daha yaptırdık. Onda da mikrop yerini iltihaba bırakmıştı. İshalli bez adedimin sayısında düşüş de olmuştu. Ama bugün İstanbul'a gelir gelmez yine tüm bezlerimi büyük tuvaletimle kirlettim. Bu sefer ishal yok ama müthiş derecede ağlıyorum. Gerçi bu ishal durumlarının en başından beri uyanık olduğum her saniye hep ağlıyorum zaten. Uykuya dalmam da yine küçüklüğümdeki gibi elektrik süpürgesi ile oluyor ancak. Annemi bu çok üzüyor farkındayım. Aynen kolik olduğum zamanlardaki gibi günler geçiriyoruz şu sıra. Muhtemelen bu ağlamalarımın sebebi biraz da dişlerim herhalde. Hem ağlıyorum hem de deli gibi ne bulursam ağzıma sokuyorum. Annemler beni yarın yine doktora götürecekler. Umarım çabuk atlatırım.
İşte bu sağlık sorunlarının arasında bol bol akraba ve ev gezmesi yaptım. Benden 1,5 ay sonra doğan kuzenim (büyükteyzemin torunu) Elif ile de tanıştım. İkimiz de bebek olduğumuzdan sanırım, gözlerimizi birbirimizden ayıramadık.
Bir de aynı teyzemin diğer bir torunu Berra ablam vardı. Kendisi 5 yaşında. Benimle çok ilgilendi. Annemle birlikte benim altımı temizledi, beni uyuttu. Başımda bekledi. Bana okulda öğrendiği şarkılardan söyledi. Bazı şarkıları anneme de öğretti.
Seyahatimiz keyifli idi ama sanırım annemleri çok yordum. Umarım bir daha gideriz ve de o zaman çok uslu durarak, yaptıklarım için kendimi affettirebilirim :)
Bu arada ayrı kaldığımız zaman içerisinde babamı nasıl özlediğimi tahmin edersiniz. Bunca günden ve bunca ağlamadan sonra onu görür görmez hemen kahkahalarla güldüğümü ayrıca belirtmek isterim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder