22 Ekim 2009 Perşembe

Benden Bıkma :)

Annemden:
-Canım bebeğim! Bu akşam seni yatırırken, binbir türlü düşünce geçti aklımdan. Ama hepsinin ortak noktası nasıl yaparım da seni mutlu edebilirim üzerineydi. Yeni doğan döneminden beri akşamları seni uyutmak benim için en büyük zevklerden biri. Akşamları birlikte uzanıyoruz yatağa ve ben sana ninniler, türküler söylüyorum. İlk zamanlarda henüz dönmeyi bilmediğin için yavaş yavaş gözlerimin içine bakarak dalardın uykuya, bir elin mutlaka ya yüzümde ya da elimin içinde olurdu. O zamanlarda bir kanepeye sığardık birlikte. İşin güzel yanı sadece geceleri değil, gündüzleri de bu şekilde bana dokunarak uykuya dalabilirdin. Sonra ne mi oldu? Büyüdün. Etrafa olan ilgin arttıkça seni gündüzleri bu şekilde uyutmak artık imkansız oldu. Şu an iyice uykunun gelmesini bekliyoruz ve de azıcık kolumuza yatırınca hemen dalıyorsun uykuya. Ama akşamlarımız hala eskisi gibi. Hala ana-kız olarak kaybetmedik bu keyfi. Genellikle saat 20:45 gibi beslenmen, altının temizlenmesi gibi işlemlerini bitiriyor, pijamalarını giydiriyorum. Lavaboya gidip ellerini ve dişlerini yıkıyorum. Ardından babaya iyi geceler diyorsun ve birlikte tüm ışıkları söndürüp bizim karyolaya uzanıyoruz. Aslında burada bile bile hatalı davranıyorum. Seni bir şekilde yatağında yatırmalıyım. Bunu deneyince başarılı da oluyorum aslında. Biraz mızırdanarak da olsa ben, sen uyuyana kadar başında beklediğim sürece sorunsuzca yatıyorsun. Yatağın içinde başını bir oraya bir buraya dayayarak dalıyorsun uykuya. Ancak seni yatağında değil de karyolada yatırmamın önemli bir nedeni var kızım. Nefesini, minicik ellerini hissetmekten vazgeçemiyorum. Sen de bunun farkındasın sanırım ki kocaman yatakta başını yaslayacak bir sürü yer varken, ille gelip benim vücudumun biryerine dayıyorsun. Ya koluma, ya gövdeme, ya dizlerime. Yatakta dolanıp dolanıp kafayı küt diye atıyorsun vücuduma. En başından beri uykun gelince bu hareketi yapmayı seviyorsun zaten.
Belki de bu şekilde bensiz uyumaya alışamıyorsun. Belki bu nedenle geceleri arada uyanıyorsun. Ben açlıktan uyandığını sanıp seni beslemeye çalışıyorum. Sen genelde çok az bir süt içiyorsun. Genelde yarım bırakıyorsun ve kendini kollarıma bırakıveriyorsun. Tabi aynı şeyi babana da yapıyorsun. Haksızlık etmeyelim, geceleri ağlamanda ilk nöbet babanda. Ben genelde sabaha doğru olan 2. uyanmanda kalkıyorum. Buradan seninle sadece ben ilgileniyormuşum gibi bir fikir çıkmasın.
Seni yalnız yatmaya alıştırmış olsam belki de gecelerimiz daha rahat geçecek, hiç uyanmayacaksın. Yatağında biran yokluğumu hissedip o nedenle ağlamaya başladığını düşünüyorum.
İşte seni her gece yatırırken içimde binbir soru beliriyor. "Birlikte mi yatsak, yatağına mı yatırsam?" diye içim içimi yiyor. Ama yine birlikte sarılarak uyumak kazanıyor. Bu gece sen yine başını kollarıma dayamışken aklıma şu geldi. Anneleri olmayan bebekler ne yaparlar ki? Kime sarılır, kime dokunur bu minicik bedenler. Sizler için ne kadar büyük ihtiyaç halbuki. İlk defa hayatta olmamın ne kadar önemli olduğunu hissettim o anda . Sırf senin yanında olabilmek için sağlıklı olmam gerektiğini, yaşamam gerektiğini düşündüm. Aslında görüntü itibarı ile sen bensiz yatamıyor görünüyorsun ama aslında ben sensiz yatamıyorum sanırım.
Hayatım boyunca insanlarla çok fazla ten temasında bulunmaktan hoşlanmadım. Küçük bir çocukken bile hep yalnız yatmayı severdim. Bazen tatillerde kuzenlerle, arkadaşlarla ya da anneannemle yatardım. Ama hiçkimse ile sarmaş dolaş olmayı sevmezdim. Bazı insanlar bunu sever ama bu hiç bana göre değildir. Bir keresinde, üniversitedeyken Eray teyzen ile Lüleburgaz'da aynı çekyatta 9 gün birlikte uyumuştuk. Nasıl uyuduğuma o da şahittir. Ancak bu kural senin için bozuldu birtek. Şimdi Dila ile uyusam da bana sarılsa diye gözünün içine bakıyorum. O bebek kokunu koklaya koklaya uyuyabildiğim için her gece Allah'a şükrediyorum. Ne olur benden bıkma olur mu anneciğim? :)

1 yorum:

  1. Ah Nevracım, ne güzel anlatmışsın yaşadıklarını...
    En başından beri Dila'yı yalnız yatmaya alıştırmanı söyleyen bir insan olarak şu anda senin yerinde olmak çok isterdim. Ben Beren'le değil uykuya dalmak, 10 saniye bile aynı yere başımı koyamıyorum. Oysa bunu nasıl istiyorum bir bilsen, sanırım bunun için 2-3 yaşını beklemeliyim. Sen fırsat bu fırsat yatmaya devam et Dila ile nasılsa bir süre sonra kendileri istemeyecek, en azından o zamana kadar senin istediğin olsun:)

    YanıtlaSil