28 Ekim 2010 Perşembe

Bir Cumartesi Günlüğü

Geçen hafta Cumartesi annemle bir gezdik, bir gezdik sormayın. Önce Akmerkez'e gittik. Ömrümde ilk defa Akmerkez'e gittim. Aslında bunda ne var diyebilirsiniz, bence de sıradan bir alışveriş merkezi işte. Ama burada önemli olan oradaki oyuncaklara gösterdiğim ilgi idi. Önce bir müddet izledim hepsini. Hepsini tek tek inceledim. Annem oyuncakları anlattı bana. Ardından 1 saatin sonunda dönen salıncağa binmek istedim. Salıncağa binmek için annem oradaki görevli abiye para verdi. Abi de anneme jeton verdi. Çok garip. Parktaki salıncaklar için jeton almıyorduk.
Neyse salıncağa bir kardeş daha bindi benimle birlikte. Onun da adı Elaidi. Yani salıncakta iki prenses, Dila ve Ela idik. Onun annesi "Ela!" benimki de "Dila!" diye bize seslenip duruyorlardı :)

Derken sonra biraz da oyuncaklara baktık. Nazar değmesin ama annem benim oyuncaklara yapışıp kalmamam, istediğim şeyler için tutturmamam konusunda çok mutlu. Gerçekten de sadece bakıyor ve de sonra anneme gösterip yoluma devam ediyorum.

Akmerkez gezimizin ardından o civarda oturan dostum Şeref'i de ziyaret ettik. Onun kim olduğunu size daha önceden yazmıştım. Şeref ile birlikte çok güzel oyunlar oynadık. Koşturduk durduk evinin içinde. Kedi ile oynadık. Benim bacaklarıma sarıldı. Ben hiç korkmadım.

Derken eve dönüş yoluna düştük. Bütün gün o kadar yorulmuşum ki yollarda top attıysalar da ben duymadım. Motorda, takside kılımı kıpırdatmadan uyudum durdum hep. Annem yine seyretmelere doyamamıştır beni eminim ki :)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder