13 Temmuz 2009 Pazartesi

Yine Uzaklardaydım


Geçtiğimiz hafta yine şehir dışındaydım. İlk önce babaannemlere yani Denizli'ye gittik. Bu benim annem ve babamla arabamızda yaptığım ilk uzun yolculuğumdu. Yolda hiç sorun çıkarmadım. İlk önce babamın köyüne uğradık. Orada büyük teyzeler, enişteler vardı. Onları ziyaret ettim. Ardından da halalarım, kuzenlerim, dedem ve de babaannemlerin yanına geçtik. Beni çok sevdiklerini onları görür görmez anladım ve herkese gülümsedim. Özellikle duvarlara bakınca blogumu yakından takip ettiklerini gördüm. Annem ne zaman bloguma yeni bir resmimi eklese dedem hemen gidip fotoğrafçıda bastırıyormuş meğersem. Yani duvarlar benim resimlerimle doluydu :)
Denizli seyahatimin güzel yanlarından biri de halamın 2,5 yaşındaki kızı Şevval ablam ile oynadığımız oyunlardı. Annem de halamın tecrübelerinden faydalanmak için ona bir sürü soru sordu. Şevval ablam yarım yamalak konuşmasıyla bana sürekli "Dilaaaa" diye sesleniyordu. Ben de onu öpmeye çalışıyordum hep.
Babaannem ve halalarım biz oradayız diye bir sürü güzel yemek yapmıştı. Dolmalar, gözlemeler, keşkek vs. Ben henüz yiyemedim ama bir dahaki sefere yiyebilirim sanırım. Ama olsun annem yedi nasılsa, ben de tadına bakmış sayılırım.
Diğer halamın kızı Esma abla ile de çok eğlendik. Esma ablam çocuk gelişimi okuyor. Şuan lisede ama üniversiteye gidince de anaokulu öğretmenliğini seçecekmiş. Sizce de benimle iyi anlaşması normal değil mi?
Denizli'de ayrıca annemin de akrabaları var. Aslında Denizlili olan annem, babamlar Afyon'lu ama sonradan Denizli'ye taşımışlar. Bu sebeple arada fırsattan istifade annemin halasını da ziyaret etmiş olduk.
Seyahatim süresince herşey çok mükemmel değildi tabii ki. Diş kaşıntılarım ve de mikrobik ishalim de benimle birlikteydi hep. Sonunda ilk dişimi Denizli'de çıkardım :) Ayrıca orada yaptırdığımız tahlil neticesinde de mikroplarımdan kurtulduğumu da öğrendim. Herkes pek sevinçli, pek mutlu oldu. Ben oradayken yetiştiremediler ama babaannem benim arkamdan "diş buğdayı" kaynatacak ve de komşulara dağıtacakmış. Teşekkürler babaanneciğim :)

Not: Ha bu arada dedem her akşam benim hasretimden ağlıyormuş. Ağlama dedeciğim, ben yine gelirim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder