
23 Ocak 2011 Pazar
Annem Bu Kadar Çocuğa Bakamaz Neyse ki Ben Varım :)

En Tatlı Zamanlarımdayım




Ayrıca süper şarkılar söylüyorum. Arap kızı camdan bakıyor, cambaz ip üstünde oynuyor, hadi gel cici kedicik-sana süt vereyim, baş parmağım nerdesin, burdayım, yalancı sana kimse inanmaz - ve daha birçoğu. Yarım yamalak şekilde nasıl da güzel çıkıyor ağzımdan kelimeler... Annemin kulaklarında hep bu laflarım çınlıyor. Hatta bazen hızını alamayıp ofiste bile benim taklidimi yapıyormuş. Bunları bir ara buraya da yazmalıyım.
Bir de artık fotoğraf çekilirken poz vermem gerektiğinde eskisi gibi uğraştırmıyorum etrafımdakileri. Poz vermem istenince hemen en güzel gülümsememi takınıp şeker şeker pozumu veriyorum. Bakın mesela bular düne ait. İkisi evimizde, biri de Emrecimle. Biri de birkaç hafta önce annemin şapkasını giydiğimde çekilen fotoğrafım.
Ah Ojeler, Vah Ojeler...
Saç Demişken Manikür Unutulur mu?

Annemle Yeşim ablaların dükkanına ne zaman gitseki kendimden geçiyorum işte. Hatta annem en uslu durduğum yerin kuaför olduğunu söylüyor hep. İşte bu karede 3 hafta öncesinden. Annem saçlarını kestirirken ben de Yeşim Abla'dan manikürün inceliklerini öğreniyorum. Süslenmek çok zevkli...
Uzun Bir Aradan Sonra

Epey zaman olmuş buralara yazmayalı. O yüzden bu akşam epey konum var elimde yazacak. İlk olarak 3 ay öncesine dönelim. Kuaförde ilk saç kestirişime. Annemin kuaförü Hüseyin abi var bizim mahallede. Kardeşi Yeşim ablayla birlikte işletiyorlar dükkanı. O günü hatırlıyorum. Tesadüfen önlerinden geçerken annemle "merhaba!" demek için girmiştik içeri. İş birden saç kestirmeye geldi. Normalde annem saçıma toka takarken bile rahat durmam hiç. Ama iş süs püs olunca işte bakınız nasıl da kuzuyum Hüseyin abi nin ellerinde :)

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)